Ebu Hanife’nin, Kur’an-ı kerimin mahlûk olduğuna inandığı için, manaya ehemmiyet verip, Arapça’dan başka dilde ibadete cevaz verdiği iddiasına ne dersiniz?
Kur’an-ı Kerim’in mahlûk olmadığı, yani yaratılmış olmayıp, kelam-ı ilahi olduğu, ehl-i sünnetin prensibidir. Bu prensipleri ilk tedvin eden, İmam Ebu Hanife’dir. Nasıl olur da mahlûk olduğunu söyler? Bu iddialar yanlıştır. İbadet dili Arapçadır. İmam Ebu Hanife’nin Arapça dışında ibadete cevaz verdiği rivayeti çok zayıftır ve sahih değildir. Bunu rivayet edenler de zaten daha sonra bundan döndüğünü söylüyorlar. Herhalde Arap olmayanlardan ilk Müslüman olanlara Arapça ibadet için lazım olanları öğrenene kadar kendi dilinde ibadet etmeleri için verilmiş bir ruhsat olsa gerektir. Çünkü Müslüman olana namaz kılmak hemen farz oluyor.


29 Ekim 2020 Perşembe
Alakalı Başlıklar