Kur’an-ı kerim cihanşümul (üniversel) bir kitap olduğu halde neden “Siz anlayasınız diye Arapça gönderdik” diyor ve neden Arap Yarımadasında bulunmayan kanguru, kutup ayısı gibi hayvan ve nebatat isimlerine yer verilmemiştir?
Kur’an-ı kerim evvelemirde ana dili Arapça olan bir peygambere ve onun kavmine indirilmiştir. Dinin teşekkül devrinde başka bir lisanda indirilmesinin abes olduğu ortadadır. Anlayasınız tabiri Arapça anlamaya en müsait dildir. Yani bu dilden başka dillere tercüme yapıldığı zaman daha güzel anlaşılır, demektir. Ekmel dinin tesisi için lazım gelen hükümlerin konulması, ekmel bir lisanla olur, bu da Anrapça’dır, demektir. Burada vurgu “anlaşılır”a değil, “Arapça”yadır. Yani Kur’an-ı kerimi ve dinin esaslarını anlamak için, Arapça bilmek şarttır. Ama kâfi değildir. Arap dünyasında, Arapçayı edebiyatı ile beraber bilen çok insan vardır. Hatta Müncid isimli Arapça lügati neşreden Beyrutlu papazların da ana lisanları Arapçadır. Kur’an-ı kerim bir zooloji ve botanik kitabı değildir ki, kutup ayısı, penguen ve kangurudan bahsetsin. Arabistan'da olan meyvelerin ve hayvanların da çoğundan bahsedilmiyor. Mesela elma ve kedi hiç geçmez.


12 Ekim 2020 Pazartesi
Alakalı Başlıklar