Seyyid Nesimî’nin şiirlerinin okunması caiz midir?
Seyyid İmadüddin Nesimî, şair ve tasavvuf ehlinden idi. Haleb’de iken, vahdet-i vücud sarhoşluğundaki bazı yazıları ve sözleri, İslamiyet'e uygun görülmeyerek, 1417’de idam edildi. Müncid’de ve, Tokatlı şair Lütfullah Efendi’nin Tezkiretü’ş-Şuara’sında, Hurufî olduğu bildirilmektedir. Mesnevî şârihlerinden Sarı Abdullah Efendi, Semeratü’l-Fuad kitabında ve İsmail Hakkı Bursevî, Ruhu’l-Beyan tefsirinde, kendisinin Ehl-i sünnet ve ehl-i tarik olduğunu yazmaktadırlar. Ali Cânib Bey, Edebiyat kitabında, “Bu Türk şairi hakkında en mevsuk malumatı, kendi asrında yaşamış olan meşhur âlim İbni Hacer Askalânî vermektedir. İbni Hacer’e göre, Seyyid Nesimi Tebrizlidir. Asıl ismi Şeyh Nesimeddindir. Hurufîlik yolunun müessisi Fadlullah Esterâbâdî’nin talebesidir. Divanının en doğru olanı Bayezid kütüphanesindedir. Azerî lehçesi ile yazmıştır”. Önce Hurufî olduğu, sonra tövbe ettiği anlaşılıyor. Ancak şeriat zâhire baktığından, tövbesi idamına mâni olmamış olsa gerek. Derisinin yüzüldüğü söylenirse de doğru değildir. Muasırı olan, ama hadiseye şahit olmayan İbni Hacer Askalani boynunun vurulduğunu, sonra derisinin yüzüldüğü söylerse de bu doğru değildir veya halk tarafından sokaklarda sürüklenmesi böyle tefsir edilmiş olmalıdır. Eskiden siyasi ve sosyal bir tehlikeye dönüşmedikçe kimsenin hayatına ve inancına karışılmazdı. Etrafında olur olmaz kişilerin toplanmaya başlaması (tıpkı Şeyh Bedreddin gibi), işi siyasi bir dava haline getirmiş zındıklık sonra meseleye girmiştir. Nitekim idamından sonra cesedi, fikirlerinden tesir gördüğü söylenen Dulkadiroğlu Ali Bey’e gönderilmiştir. Bu da işin siyasi cihetini gösterir.


12 Haziran 2016 Pazar
Alakalı Başlıklar