‘Allah kâinatı altı günde yarattı, sonra arşa yayıldı’ meâlindeki müteşâbih âyetlere İmam Ebu Hanife mana vermemiş iken, sonraki Hanefî âlimlerinin bunları te’vil etmesinin sebebi nedir?
Kur’an-ı kerimde bazı müteşâbih âyetler vardır. Bunların mânâsını ancak Allah bilir ve râsih ilimli âlimler anlar. Bu gibi müteşâbih âyetlere, selef ulemâsı, ezcümle İmam Ebu Hanife hazretleri mânâ vermemiş; Allah'ın eli, yüzü, istivâsı mealindeki âyetleri okur ve inanırız; fakat bunların manasını bilmeyiz, mânâ vermeyip geçeriz, demiştir. Hatta İmam Gazali Allah'ın eli vardır yüzü vardır istiva eder bile demeyi uygun görmemiştir. Çünkü insanların eli, yüzü gibi el anlaşılma ihtimali vardır. El, yüz gibi ifadeler bir uzuv gibi değil; Allahu tealanın sıfatı olarak anlaşılmalıdır. Bunu bir uzuv gibi anlamak  Müşebbihe'ye girer ki bid'attir. İnsan eli gibi inanmak ise küfrdür. İlk zaman bunları izaha ihtiyaç yoktu. İnsanların imanı saf idi. Sonra gelenlerden bozuk itikatlı olanlar, bunlara yanlış mânâ verdiği için, Ehl-i sünnet âlimleri insanların imanını korumak için bu âyetleri te’vil etmişler, dine uygun mânâ vermişlerdir. İstivâyı, hâkimiyet; eli, kudret; yüzü, rıza olarak te’vil etmişlerdir. İmam Gazâlî’nin el-İlcâm kitabı bu mevzuya dairdir. Kendilerine Selefî diyen Vehhabî mezhebinin sâlikleri, bu te’villeri kabul etmezler. Ancak kendileri bu sefer beşerî te’villere düşmekten de kurtulamazlar. Bu sebeple selefin yolundan ayrılırlar.


16 Ağustos 2015 Pazar
Alakalı Başlıklar